İçerik güncelleniyor...…Devamını oku...
Boyun Fıtığı Ameliyatı
Modern tıpta hastalıkların tanı ve tedavi yöntemlerinde yeni ve farklı birçok yöntem uygulanmaktadır. Böylece hastaların çok daha konforlu bir tedavi süreci yaşaması ve iyileşme sürelerinin kısalması sağlanmaktadır. Boyun fıtığı ameliyatında da mikro cerrahi yöntemi ile ameliyat son yıllarda sıklıkla tercih edilmektedir.
Boyun Fıtığı Nedir?
Boyun omurları baş kökünden itibaren 7 adettir. Bu bölgedeki omurları çevreleyen bağ ve jel dokular ile kaplıdır ve aralarında yastıkçık görevi üstlenen diskler bulunmaktadır. Boyun fıtığı ise çeşitli nedenler ile jel ve disklerin bozulmaya uğraması sonucunda sinirlere ve omurlara baskı yapmasıdır. Boyun fıtığı problemi hastaların günlük yaşam konforunu olumsuz etkilemekte ve tedavi edilmediği süre boyunca daha da ilerleyerek çok daha ciddi problemlere yol açabilmektedir. Boyun fıtığı probleminin belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir;
- Kollarda güç kaybı
- Denge problemi
- Yürümede güçlük
- Kollarda ve parmak uçlarına uyuşma
- Bir cisim tutarken zorluk çekme
- Boyun ve omuzlarda ağrı
- Hareket kısıtlılığı
Boyun fıtığı probleminde birden fazla tedavi yöntemi uygulanabilmektedir. Bu tedavi yöntemleri; istirahat, ilaçla tedavi yöntemi, fizik tedavi ve cerrahi tedavi yöntemleridir. Yukarıda belirtilen semptomlar her hastada farklı şekilde ve farklı şiddette açığa çıkabilmektedir. Bu durumda fıtığın konumu ve derecesi büyük önem taşımaktadır. Boyun fıtığı şikayetleri yaşayan kişilerin mutlaka alanında uzman kişiler tarafından muayene ve tedavi edilmesi gerekmektedir.
Tanı sürecinde hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi ve fizik muayene sürecinin yanı sıra bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) uygulamaları ile birlikte EMG olarak tanımlanan sinir testleri uygulanmaktadır.
Boyun fıtığı problemi yaşayan kişilerde cerrahi dışı tedavi yöntemleri fayda sağlamadığı ve kollarda ileri derece güçsüzlük açığa çıktığı durumlarda cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır.
Mikro Cerrahi ile Boyun Fıtığı Ameliyatı
Boyun fıtığı probleminde cerrahi uygulamalar uzun yıllardan beri gerçekleştirilmektedir. Önceki yıllarda sık uygulanan açık ameliyatlarda birtakım önemli risk faktörleri bulunmaktadır. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Enfeksiyon ve kanama riski (büyük kesi açılması sebebi ile)
- Sinir hasarı riski
- Omurga hasarı riski
- Fıtığın tamamen iyileşmemesi riski
Günümüzde teknolojik gelişmeler sonucunda uygulanan mikro cerrahi yönteminde risk faktörlerinin minimum düzeye indirilmesinin yanı sıra oldukça konforlu bir ameliyat ve iyileşme süreci sağlamaktadır.
Mikro cerrahi yöntemi son yıllarda doktorların ve hastaların birincil tercih ettiği ameliyat yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sebebi ise şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Küçük kesi açılması sebebi ile enfeksiyon ve kanama riski minimum düzeydedir.
- Ameliyat sürecinde görüntüleme tekniklerinden de faydalanılması sebebi ile sinir hasarı ve omurga hasarı açığa çıkma riski düşüktür.
- Güncel teknoloji ile uygulanması sebebi ile çok daha etkili ve güvenilirdir.
- İyileşme süreci açık ameliyata göre oldukça kısadır. Bununla birlikte hastanede yatmaya gerek bulunmamaktadır.
Mikro cerrahi ile boyun fıtığı ameliyatında amaç; boyun omurlarına baskı yapan disklerin düzeltilmesi ve böylece basının ortadan kaldırılmasıdır. Bu yöntemin alanında tecrübeli mikro cerrahi uzmanları tarafından uygulanması gerekmektedir. Aksi halde birtakım damar yaralanmaları ve yemek borusu yaralanmaları söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle tanı ve tedavi süreci öncesinde doktor seçenekleri nitelikli bir şekilde değerlendirilmeli ve seçilmelidir.
Mikro Cerrahi ile Boyun Fıtığı Ameliyatı Sonrası Süreç
Boyun fıtığı ameliyatı sonrasında bazı hastaların hastanede kalması gerebilmektedir. Hastanede 1 gün istirahat sonrasında evde istirahate devam etmelidir. Bununla birlikte evde günlük aktiviteler yapılabilmektedir. Ameliyat sonrasında birkaç gün ses kısıklığı, yutma güçlüğü ve boğazda takılma hissi yaşanması normal karşılanmaktadır. Doktorun önerdiği boyunluk ve benzeri gereçlerin kullanılması aksatılmamalıdır.
Ameliyat bölgesindeki yara izinde açılma, şişlik ya da akıntı gözlemlendiğinde mutlaka doktora bildirilmelidir.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Omur adı verilen birbirine bağlı bir dizi kemikten oluşan omurga, içinde omuriliği ba…Devamını oku...
Kemik yoğunluğu azalmış, dolayısı ile yüklenme ile kırık riski taşıyan veya kırılmış …Devamını oku...