Bel Fıtığı Tedavisi

Bel Fıtığı 

Omurga kemikleri insanın dik durmasını sağlamakla birlikte aynı zamanda dengeli bir hareket etme yetisi kazandırmaktadır. Omurga kemikleri; omurga kolonu, bağ ve disk adı verilen üç farklı yapıdan oluşmaktadır. Bel bölgesinde bulunan iki omur arasındaki yastıkçı görevini üstlenen disklerin birtakım nedenler ile deformasyona uğraması, yerinden çıkması ya da kopması bel fıtığı olarak tanımlanmaktadır. 

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

Bel fıtığı problemi yaşayan hastanın öncelikli yaşadığı şikayet elbette ki ağrıdır. Ancak ağrı şikayetinin yanı sıra günlük yaşam konforunu olumsuz etkileyecek birtakım semptomlar da görülebilmekte ve bunlar şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Hareket kısıtlılıkları
  • Bacak ve ayaklarda uyuşma 
  • Tek ya da iki bacakta hissedilen şiddetli ağrı
  • Yürümede ya da oturmada güçlük çekme

Bel fıtığı probleminin mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Aksi halde problem ilerleyecek ve çok daha ciddi semptomlara yol açacaktır. Bel fıtığı probleminin ilerlemesi sonucunda yaşanacak problemler ise şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • İktidarsızlık
  • Çabuk yorulma
  • İdrar kaçırma
  • İdrar yapamama ve kontrolünü sağlayamama
  • Denge kaybı 
  • Yürüyememe

Bu şikayetleri yaşayan kişilerin ertelemeden alanında uzman bir doktora başvurması önerilmektedir. Bel fıtığı problemi tedavi edilmediği sürece hastanın yaşamını ileri derecede olumsuz şekilde etkilemeye devam edecektir. Bel fıtığı problemine tanı koyma; günümüzde teknolojik gelişmelerin de etkisi ile oldukça konforlu bir süreçtir. Ayrıntılı bir fizik muayenenin yanı sıra manyetik rezonans (MR) ile bel fıtığı problemi tanısı konulabilmektedir. Problemin derecesine yönelik bilgiler elde etmek için ise sinir testleri (EMG) ve Diskografi uygulanabilmektedir. 

Bel Fıtığı En Çok Kimlerde Görülür

Bel fıtığı problemi günümüzde oldukça sık rastlanan bir problemdir. Yapılan araştırmalarda kadın ya da erkeklerde eşit olarak görülen bel fıtığı problemi genellikle 35 ila 50 aralığındaki kişilerde gözlemlenmektedir. Uzun boylu olan kişilerin omurga yapıları nedeni ile bel fıtığı problemi yaşama riskleri kısa boylu olan kişilere oranla daha yüksektir. Bununla birlikte ağır işlerde çalışan, ağır eşya kaldıran, uzun süre ayakta durmayı ya da uzun süre oturmayı gerektirecek işlerde çalışan kişilerde daha sık görülmektedir. 

Bel Fıtığı Tedavisi

Bel fıtığı tedavisinin mutlaka alanında tecrübeli doktorlar tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerek cerrahi yöntemler gerekse fizik tedavi yöntemlerinin nitelikli ve dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Aksi taktirde hastada kalıcı problemler ve sakatlıklar yaşanabilmektedir. Tedavi sürecinde yaşanabilecek tüm risk faktörlerinin ortadan kaldırılabilmesi için doktor seçimine özen gösterilmelidir. 

Bel Fıtığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bel fıtığı probleminde hangi tedavi yönteminin uygulanacağına karar verilmeden önce ayrıntılı testeler ve muayene süreci yaşanmaktadır. Problemin derecesi ve hastanın yaşamasına sebep olduğu şikayetler de göz önüne alınarak uygun bir tedavi planlaması yapılmaktadır. 

Bel fıtığı probleminin başlangıç aşamasında hastanın günlük yaşamında dikkat etmesi gereken birtakım noktalar bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Hasta herhangi bir ağırlık taşımamalıdır.
  • Bel öne, arkaya ya da yanlara doğru bükülmemelidir.
  • Yerden bir şey alınması gerektiğinde çömelinmelidir.
  • Otururken bel boşluğu mutlaka desteklenmelidir.
  • Yukarı doğru uzanılmamalıdır. 
  • Herhangi bir hava akımı ya da rüzgara maruz kalınmamalı, bel bölgesi sıcak tutulmalıdır. 
  • Stresten uzak bir yaşam tarzı oluşturulmalıdır. 
  • Bol bol istirahat edilmelidir. 

Bel fıtığı probleminde öncelikle istirahat ve ilaçla tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Doktorun önerdiği kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçların fayda etmemesi durumunda fizik tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Fizik tedavi süreci mutlaka alanında uzman fizyoterapistler tarafından yürütülmelidir. Bu süreçte ağrılarda artış gözlemlenebilmektedir ancak tedavi süreci yarım bırakılmamalıdır. 

Bel fıtığı tedavisinde kasların gevşemesine yardımcı olacak akupunktur, el masajı ya da bel çektirme gibi işlemler de uygulanabilmektedir. Ancak bu uygulamaların güvenilir kişiler ve uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bel fıtığı problemi yaşayan hastaların şikayetleri devam ediyor ve zaman geçtikçe artıyor ise; aynı zamanda yukarıda belirtilen tedavi yöntemleri herhangi bir fayda sağlamıyor ise cerrahi yöntemler ile müdahaleye ihtiyaç duyulabilmektedir. Bel fıtığı ameliyatı günümüzde mikro cerrahi yöntemi ile oldukça konforlu ve güvenilir bir şekilde uygulanabilmektedir. 

Bel fıtığı ameliyatına ihtiyaç duyulabilecek durumlar; 

  • Cinsel güç kaybı
  • Güç kaybı ve şiddetli ağrı
  • Bacaklarda güç kaybı yaşanması
  • Kontrol sürecinde fıtığın koptuğu ve serbest bir parça haline geldiğinin tespit edilmesi 

Bel fıtığı ameliyatı uygulama aşamasında hastanın uyanık kalması tercih edilmektedir. Bunun sebebi ise cerrahın sinirlere uyguladığı herhangi bir müdahalede hastanın cevap vermesi gerekliliğidir. Böylece ameliyatın açığa çıkardığı risk faktörlerinin önüne geçilmiş olmaktadır. Bel fıtığı problemi yaşayan hastaların mutlaka yüzme egzersizlerini uygulamaları önerilmektedir. Aynı zamanda güneşin yararlı ışınlarını almak ve stresten uzak bir yaşam tarzı benimsemek de bel fıtığı problemine ve neden olduğu ağrıların önüne geçmede etkendir. Bunların yanı sıra kemik ve kas dokusunun güçlenmesini sağlayan besinlerin tüketilmesi ve kalsiyum oranı yüksek gıdaların öğünlere eklenmesi de bel fıtığının neden olduğu şikayetlerin azalmasında yardımcı olacaktır. 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Op. Dr. Umut YAKA

Beyin Ve Sinir Hastalıkları Uzmanı

1977 yılında Muğla'da doğdum.İlköğrenimimi Isparta’da tamamlayıp, 1994 yılında İstanbul Pertevniyal Lisesi’nden mezun oldum. İstanbul Tıp Fakültesi'ni 2000 yılında bitirdikten sonra, Nöroşirürji eğitimi ve uygulamalarının dünya tıbbı ile eşdeğer yürütüldüğü ve bünyesinde değerli hocaları barındıran İstanbul Tıp Fakültesi Nöröşirürji Kliniği'nde başladığım nöroşirürji eğitimimi 2009 yılında tamamladım. 2009 - 2011 tarihleri arasında mecburi hizmet görevini yapmak üzere görevlendirildiğim Mardin Nusaybin Devlet Hastanesinde Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Uzmanlığı ve başhekimlik görevini birlikte yürüttüm.

Devamını oku Blog İletişim