Endoskopik Hipofiz Ameliyatı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Endoskopik Hipofiz Ameliyatı

Kafatası içinde en çok rastlanan tümör olan hipofiz bezi tümörü, görme sinirlerinin arka kısmında yer alan ve hipofiz bezinin nitelikli bir şekilde işlevini yerine getirmesini engelleyen dokudur. Bilindiği gibi hipofiz bezi vücutta salgılanması gereken bazı hormonların salgılanma miktarı ve zamanını belirleyen dokudur. Hipofiz bezi tümörü büyüklüğü ve ortaya çıkardığı etkiye bağlı olarak farklı şekillerde tedavi edilebilmektedir. Ameliyat edilmesine karar verilen hipofiz bezi tümörünün tedavisi farklı cerrahi operasyonlarla yapılabilmektedir. 

Hipofiz bezi tümörü ‘’salgı yapan’’ ve ‘’salgı yapmayan’’ olmak üzere ikiye ayrılır. Tedavi süreci de bu farka göre şekil almaktadır. 

Hipofiz Bezi Tümörünün Belirtileri

Hastalığın ilk başlarında belirtiler birdenbire ortaya çıkmayabiliyor. Dolayısı ile tanı konması zaman alarak ortaya çıkan bazı komplikasyonlar sonucu farklı rahatsızlıklar belirebiliyor. Maddeler halinde ortaya çıkabilecek bazı belirtilerden bahsedelim.

Baş ağrısı: Hipofiz bezi üzerinde oluşan tümör baş ağrısı yapabilir ve bu ağrı diğer baş ağrılarına oranla hastanın başının arka tarafında ve bazen şiddetli olabilir. Beynin arka kısmında bulunan hipofiz bezinde görülen tümörün başlattığı ağrı burnun iç kısımlarından dahi hissedilebilir. 

Görmede yaşanan problemler: Hipofiz bezinin ön kısmında göz sinirleri bulunmaktadır ve bez üzerinde oluşarak büyüyen tümör zamanla bu bölgeye baskı yaparak görme bozuklukları yaşanmasına neden olmaktadır. 

Adette görülen düzensizlik: Hipofiz bezinin aşırı salgı yapması veya yapmaması durumlarını ortaya çıkaran tümör buna bağlı olarak adet düzensizliklerini ortaya çıkarabilmektedir. Adetteki düzensizlik hipofiz bezi tümörünün tedavi edilmesi sonucu eski düzenine girecektir. 

Cinsel iktidarsızlık: Hormonal bozukluklara etki eden hipofiz bezi tümörü erkek hastalarda cinsel iktidarsızlığa yol açabilmektedir.

Ruh halinde görülen ani değişimler: Hipofiz bezi üzerinde baskısını arttıran tümör hormonal bozukluk meydana getirdiği için hasta ani sinirlenmelerden gülme krizlerine kadar seyreden bir ruh değişikliği sergiler. 

Kısırlık: Hipofiz bezi tümörü yüzünden meydana gelebilecek kısırlık vakaları tedavi sonrası düzelebilmektedir. Ancak bu durum bazen kalıcılığını koruyabilir. 

Anne sütü miktarındaki değişimler: Ploraktin hormonun salgılanmasında önemli rol oynayan hipofiz bezi burada meydana gelen tümör yüzünden bazen çok bazen az salgılanabilir buna bağlı olarak anne sütü miktarında değişim olmaktadır. 

Fazla salgılanan ACTH’den kaynaklı cushing sendromu: Fazla salgılanan ACTH hormonu aşırı kilo alımına, kırılgan kemik yapısının oluşmasına, cilt izleri ve duygusal değişikliklere neden olmakta ve cushing sendromunun tetiklenmesine yol açmaktadır. 

Aşırı büyüme veya büyümede yaşanan gecikme: Hastalık nedeni ile hipofiz bezinde görülen aşırı büyüme hormonu çocuk hastalarda normalden daha çok uzamaya az salgılanması ise eç büyümeye neden olmaktadır. 

Yorgunluk ve sabırsızlık: Hormonlarda meydana gelen düzensizlik yorgunluk öfkelenme ve sabredememe gibi problemlere yol açmaktadır.

Endoskopik Hipofiz Ameliyatı Süreci

Hipofiz bezi tümörü ameliyatı için endoskopik yöntem belirlendikten sonra hastanın ameliyata hazırlanması gerekmektedir. Burundan girilerek başlatılacak olan ameliyat öncesi hastaya sinüs ve burun muayenesi yapılması gerekmektedir. Hastanın sinüslerinde enfeksiyon söz konusu ise, koku almada problem varsa, geniz akıntısı oluşmuşsa ve baş ağrısı gibi belirtiler de varsa önce bu problemlerin çözümü içi tedavi uygulanmalıdır. Bununla birlikte endoskopik hipofiz tümörü ameliyatı öncesi hastalara nörolojik muayene ve fizik muayenesi ile birlikte birçok tetkik yapılmalıdır. Hastaya endoskopik hipofiz tümörü ameliyatı nasıl yapılır sorusunun cevabı ayrıntılı bir şekilde anlatılarak hasta bilgilendirilir. 

KBB uzmanı ve beyin cerrahisinin ortak yürüttüğü operasyon olan endoskopik hipofiz ameliyatında endoskoplar ve navigasyon denilen teknolojik sistemler kullanılmaktadır. KBB uzmanı ameliyata ilk başlayan cerrah olarak sinüsten endoskop ile giriş yaparak beynin arka kısmında bulunan hipofiz bezine kadar ulaşmaktadır. Buradan sonra beyin sinir cerrahı, tümörü tamamen temizleyerek ameliyatı sonlandırmaktadır. İşlem sonrası bazı vakalarda burun içine tampon yerleştirilmeye gerek kalmaz. İçeride tahrip olan doku farklı yöntemlerle düzeltilebilmektedir. Sonrasında kısa sürede taburcu olan hasta hızlı bir iyileşme sürecine girerek normal hayatına geri dönmektedir.

Endoskopik Hipofiz Ameliyatı Riskli midir?

Her cerrahi müdahalede elbette ki birtakım riskler bulunmaktadır. Her ameliyatta risk vardır ancak bu oran ameliyatta kullanılan yöntem ve cerrahın deneyimine göre değişiklik göstermektedir.  Bazı riskler ölümcül olabilmekte bazıları ise tedavi edilerek düzeltilebilmektedir. Endoskopik hipofiz tümörü ameliyatı hakkında bilinmesi gereken en önemli şey tedavi öncesi hipofiz bezine yapılan baskıya bağlı olarak gelişen bazı komplikasyonların tedavi sonrası %100 olarak giderilemeyebileceğidir. Örneğin göz sinirlerine yapılan aşırı baskı sinirlerde tahribat oluşturduysa kalıcı körlük baş gösterebilmektedir. Ameliyat sırasında hipofiz bezi zarar görebilmektedir. Menenjit hastalığı açığa çıkabilmektedir. Ameliyat esnasında beyin-omurilik sıvısı kafatası astarında oluşabilecek deliklerden dışarı sızabilmektedir. Sinüs içerisindeki dokularda yapışma meydana gelerek tıkanıklık oluşabilir. Burunda deformasyon olabilmektedir. Daha sonra bu durum ameliyatla düzeltilebilir. Burun kanaması gerçekleşebilir hastaların çok azında bu kanama ameliyattan sonra uzun bir süre devam edebilmektedir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Op. Dr. Umut YAKA

Beyin Ve Sinir Hastalıkları Uzmanı

1977 yılında Muğla'da doğdum.İlköğrenimimi Isparta’da tamamlayıp, 1994 yılında İstanbul Pertevniyal Lisesi’nden mezun oldum. İstanbul Tıp Fakültesi'ni 2000 yılında bitirdikten sonra, Nöroşirürji eğitimi ve uygulamalarının dünya tıbbı ile eşdeğer yürütüldüğü ve bünyesinde değerli hocaları barındıran İstanbul Tıp Fakültesi Nöröşirürji Kliniği'nde başladığım nöroşirürji eğitimimi 2009 yılında tamamladım. 2009 - 2011 tarihleri arasında mecburi hizmet görevini yapmak üzere görevlendirildiğim Mardin Nusaybin Devlet Hastanesinde Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Uzmanlığı ve başhekimlik görevini birlikte yürüttüm.

Devamını oku Blog İletişim